Mars, Kök Çakramız (Muladhara Çakra)
Alışkanlıklarımızın ve iç güdülerimizin merkezi, yaşamımız için güvende kalma ve koruma güdülerimiz, öfkemiz, korkularımız…
Birinci çakramız bizi dünyaya bağlar, kökler. Bir ağacın büyümesi için önce köklerini yayması, köklerinden büyümesi gibi toprağa salar kendini. Büyümeye hazır bir ağacın kökleri sağlamdır, derinlere inmiştir. Topraktan aldığı enerjiyi bedene gönderir, dönüştürerek yayar ve bedendeki negatif olanı tekrar toprağa gönderir. Topraklanmak böyle bir histir.
Ayaklarımızı çıplak toprağa bastığımızda parmaklarımızdan ayaklarımızın tabanlarından aslında özümüze dokunuruz bedenimizden akan ve bedenimize gelen enerjiler bizi dengeler.
Büyük bir ulu ağaç olabilmek için şu hayatta köklerimizin derinlere yayılması, sağlam olması dünyanın merkezi ile derin bağlantı kurarak dallarımızın yukarıya daha yukarıya uzamasını, büyümesini, genişlemesini sağlamalıyız.
Doğum haritamızda bu alan birinci evimizdir. Doğuştan getirdiğimiz yeteneklerimiz, kendimizi ifade ediş biçimimiz, dışarıdan algılandığımız özelliklerimiz, auramızdır. Kendimizi de ifade ettiğimiz yerdir.
Bu çakramız dengede olduğunda yaşamın gerçek keyfini tadar, duygusal, fiziksel ve zihinsel alanlarda güçlü, hayatta mutlu ve başarılı hissederiz. Tam ve bütün hissetmenin başlangıcı. Dünya ile olan bağımız.
Peki köklerini yeterince besleyememiş Marsı anlayamamış bir kişi ne hisseder? Hayattan zevk almama, öfke, dünyanın onu reddettiği hissi, huzursuzluk, bedenin ihtiyaçlarını göremez ve kökleri sağlam olmayan ağaç ulu yani yüce bir kişi olmaktan uzaklaşır.
Tam da böyle bir durumdaysanız yapmanız gereken ilk şey köklenmeniz yani Marsınızı iyileştirmenizdir.
Basit olarak ayaklarınızı toprağa sağlam basıp, ayaklarınızın yerdeyken hissini izleyin, ayağınıza değen taşları ya da yerin soğukluğunu, sıcaklığını, parmaklarınızı yerden kaldırın ve parmaklarınızı açarak yere doğru kökleyin ve vakum yaparak duruşunuzun sağlamlaştığını ve ayaklarınızdan aldığınız enerjinin bacaklarınızdan omurganız boyunca yukarı doğru uzadığını hissedin. Başınızın tepesinden yukarıya doğru enerjiyi serbest bırakın. Ağacın sağlam köklerinden gövdesine oradan da başının tepesinden dallarının etrafa yaydığı enerji akışını hissedin. Dünya ile olan bağınızın güçlendiğini hissedebilirsiniz. Yoga da buna Tadasana Dağ duruşu diyoruz. Marsımızın iyileşmesi için bulunduğun ortamda göz gezdir, kokuları hisset ve durduğun zeminden bedenine yayılan bu özel enerjiyi hisset. Bedenin yere ne kadar sağlam basar ise bassın bedenini gevşet ve enerji akışına izin ver. İlk önce bulunduğun ortam ile bir olduğunu daha sonra topraktan aldığın güç ile yükselen enerjinin tüm evrene yayılmasına izin ver. Evren ile bağlantı kurmanın içinde oluşturduğu huzuru izle. Zihninden geçen her düşünceye de izin ver akıp geçsin içinden. Yargılama, sorgulama sadece izle. Her ayağa kalktığımızda aslında özümüzle bağlanmamız.
Özden gelen enerji sende yükselmeye başladığında sorumluluk alma, güven duyma, öfkenin salıverilmesi hisleri uyanır ve dallarında tomurcuklanır.
Her ne olay yaşarsan yaşa bunun sana hissettirdiklerine odaklan ve bunun senin bedeninde vermiş olduğu hisleri tanımla ve toprakla bedenini, zihnini ve ruhunu…
Marsı iyileştirmek Ben demenin merkezinde, bu benim hayatım diyebilmenin hafifliği ile benim tekamülüm, bu benim dünyam diyebilmek.
Marsı hep savaşçı olarak tanıdık değil mi savaşların başlangıcı, kavgaların lordu. Aslında kendimiz ile yani evren ile olan uyum savaşımızmış meğer. Kendimiz için verdiğimiz bu adalet savaşından sağ çıktığımızda işte o zaman gerçekten dünyamıza da adaleti getirebiliriz.
Not: İnstagram hesabımda MARSI İYİLEŞTİRMEK çalışması yayınlayacağım. Takipte Kalın.
Sevgiler,
Bükre